Yapay zekâ ve cobot’lardan iş birliği

Dünyanın bir numaralı kolaboratif robot üreticisi Universal Robots’un Strateji ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Anders Billesø Beck, yapay zekânın (Al) günümüzde endüstriyel otomasyonu nasıl etkilediğini değerlendirdi. Yapay zekânın sektörü dört alanda şekillendirdiğine dikkati çeken Anders Billesø Beck, esneklik seviyesinin daha da arttığını ifade etti. 

Universal Robots’un Strateji ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Anders Billesø Beck, yapay zekânın günümüzde endüstriyel otomasyonu nasıl etkilediğini ve çeşitli görevleri otomatikleştirmeyi her zamankinden daha kolay hale getirdiğini vurguladı. Tüm dünyadaki üreticilere nasıl fayda sağlayabileceğine yönelik dört alanı işaret eden Beck, yapay zekâ ve cobot’lar arasındaki bu yeni iş birliğinin avantajlarına değindi. İşgücü sıkıntısı, çalışanların refahının iyileştirilmesi, kalite veya üretkenliğin artırılması noktasında önemli gelişmeler yaşandığını kaydederek; iş zorluklarının üstesinden gelmek için cobot otomasyonuna başvuran üreticilerin artık son derece karmaşık görevleri çözebildiğini ifade etti.  

“İşbirlikçi robotlara ‘insan benzeri algı’ desteği sunuyor”

Yapay zekânın insan benzeri bir algıyla ve önceden öğretme veya programlama olmadan varyasyonların ele alınması ile fark yarattığını söyleyen Anders Billesø Beck, “Bu konuda Apera AI’nin işbirlikçi robotlara ‘insan benzeri algı’ sağlayarak, var olan duruma meydan okuyan ‘4D Vision’ teknolojisi oldukça yol gösterici. Çöp toplama konusunda; tarayıcılar ve kameraların kullanımıyla, ‘4D Vision’ ‘en çok toplanabilecek’ nesneleri belirleyebiliyor. Cobot’a bunları işlemek için en hızlı ve en güvenli yolu bildirebiliyor. Cobot’a poz tahmini ve yol planlama verileri sağlanarak robotun hedefine ulaşmak için güvenli bir yol izlemesi sağlanıyor. Bir diğer kazanım olan önceden öğretme veya programlama olmadan varyasyonların ele alınmasında ise; robotu öğretmek veya programlamak için zaman harcamak zorunda kalmayan müşteriler daha da fazla esneklik kazanıyor ve yeniden programlama için zaman harcamadan işlenen nesneleri değiştirebiliyor” şeklinde konuştu.

Otomasyonda Al’ın en önemli avantajı: Sürekli gelişim

Yapay zekânın endüstriyel robotların konum, şekil veya hareket farklılıklarıyla başa çıkmasını sağladığını aktaran Beck, konuşmasına şöyle devam etti: “Önceden programlanmış belirli ölçümlere bağımlı olmak yerine, robot hareketlerini gerçek zamanlı olarak üretebilmektedir. Yapay zekâ, robotlara dokunma duyusu kazandırmak için de kullanılabilir. Örneğin; AICA’nın AI kontrol yazılımı, görev her seferinde değişse bile robotun dişlilerin montajı gibi hassas görevleri öğrenmesini sağlıyor. Endüstriyel otomasyonda yapay zekânın bir diğer önemli avantajı da sürekli olarak otomatik olarak gelişmesi. Bu kendi kendine öğrenme seviyesi, bir müşteri olarak, otomasyon çözümünüzün her geçen gün gelişeceği anlamına geliyor. Aynı zamanda, yapay zekâ ürünleri üreticilere öngörülemeyen düzeyde esneklik ve kolaylık sunmanın yanı sıra kalite ve güvenilirliği de artırıyor.”